“Engellilerimizi görmezden gelip, sosyal devletiz diyemezsiniz”

6 Aralık 2020 14:46

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ülkemizde engellilerin karşılaştığı her gün artan çevresel ve toplumsal engellerin aşılmasına yönelik bir araştırma önergesi verdi.

Verdiği önerge ile konuyu yeniden Meclis kürsüsüne taşıyan Cesur, yaptığı konuşmada iktidarın bugüne kadarki politikaları sonucu ortaya çıkan manzarayı eleştirerek, “Devleti yönetenler, özellikle de Coivd-19 salgınında engellilerimizin ihtiyaçlarını sağlamak yerine, onların sorunlarını görmezden geldiği için, engellilerimizin sorunları katbekat artmış vaziyette.” dedi.

“Engellilerimiz için gerekli erişilebilirlik koşulları ve fırsat eşitliğini sağlamak devletin görevi. Ama maalesef onlar her gün ülkemizde ihmallerden kaynaklı olarak yeni engellerle mücadele etmek zorunda kalıyorlar.” diyen Cesur, Türkiye’nin bir sosyal devlet olduğunu ancak iktidarın sosyal devlet olma görevini yerine getirmediğini belirtti.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un TBMM’de “Engelliler Günü ve Engellilerin Sorunlarına Çözüm Önerileri” üzerine yaptığı konuşmasının tam metni:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurul’u saygı ile selamlıyorum.

Bugün Dünya Engelliler Günü. Engellilerimizi ve ailelerini sevgiyle, saygıyla kucaklıyorum. Onlar her gün engellerle yaşıyor bugün ama kast ettiğim, onların sağlık nedeniyle olan engelleri değil. Devleti yönetenlerin onlara hele de Covid sürecinde ihtiyacı olanları sağlamak yerine, neredeyse sorunlarını yok sayan bir görmezden gelmezlik anlayışından bahsediyorum ben.

Ülkemizde engellilerimiz için gerekli erişilebilirlik koşullarını ve fırsat eşitliğini sağlamak devletin görevi ve maalesef onlar, her gün bu ihmallerden kaynaklı engellerle mücadele etmek zorunda kalıyor ülkemizde. Ne diyorum anlatayım:

2011 yılında TÜİK tarafından “Nüfus ve Konut Araştırması ile Türkiye” adlı bir modelleme yapılmış ve ülkemizde 4 milyon 876 bin kişinin en az bir engeli var diyor araştırma.

Yıl 2020, 9 yıl geçmiş, bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı raporlarında hala 2011 istatistikleri kullanıyor, nerede kaç engellimiz var, haberi yok bakanlığın, unutulmuş engelliler!.

Ulusal Engelli Veri Sistemine kayıtlı Mart 2020’de 2 milyon 533 bin engellimiz var. Yani bakanlığın bu veri sistemi %50’sini kapsayabiliyor. Çünkü bakanlık tespit yapmıyor, engelli vatandaşlarımız gelip kendilerini kaydetsin diye bekliyor.

Bakınız; Engelli yardımı, bir hükümet icraatı değildir, zaten sosyal devletin olması gerekenidir ve TC de sosyal devlettir. 10 Temmuz 76'da yürürlüğe girdi 2022 sayılı Kanun, 39. Hükümet zamanında, Demirel Başbakan’dı o zaman. 44 yıl geçti aradan, 27 hükümet geçti kanun yürürlüğe gireli. Yani engelli yardımı sizinle gelen bir kanun değil. Siz gelince de bundan vazgeçecek değiliz.

Bugün ödenen meblağ çok çok az. Zaten tahmin edemeyeceğiniz güçlüklerle karşılaşırken, açlık sınırı 2431 TL iken, aylık 567 TL veya %70 üzeri engelliye de olan vatandaşlarımıza aylık 854 TL çok düşük. Bu desteklerin derhal arttırılması gerekli.

Ancak ne çıktı karşımıza bakınız; engelli vatandaşlarımıza gitmesi gereken bu yardımlarda bile usulsüzlük var iyi mi?.

Sayıştay 2019 raporuna göre, her ay 40.746 kişi Ulusal Engelli veri sistemine kayıtlı olmadan, 30.633 kişi ise engelli raporu olmadan devletten engelli evde bakım ödemesi almış. Yine engelli sağlık raporu olmayan 95.917 kişiye, engeli %40’ın altında olmasına rağmen 22.049 kişiye her ay engelli aylığı ödemesi yapılmış. Bu şüpheli ödemelerin boyutu yaklaşık 1 milyar 811 milyon TL. Destek de yetmez tek başına. Engellilerimizin hayata aktif vatandaşlar olarak katılabilmeleri için istihdam içinde yer alabilmeleri gerekiyor.

Avrupa, kaynaklarını engelli istihdamını arttırmaya odaklıyor. Mesela Belçika’da devlet, iş yerlerinde engelli istihdamı için gerekli erişilebilirlik düzenlemeleri, ihtiyaç duyabileceği ek araç gereçler, ulaşımı gibi masraflar için işverenlere destek veriyor. Türkiye’de nedir halimiz?

İstihdamda engelli kotası son derece yetersiz. Bizde 50 üzerinde çalışanı olan özel sektöre %3, kamu iş yerlerinde ise %4 kota var. Memurlar için de yine %3 engelli kotası var. Kota üzerinde yalnızca 10.482 engellimiz çalışıyor. Yani kimse kota dışı engelli çalıştırmaya yanaşmıyor demek bu da. Kotaların doldurulmadığı 25.851 iş pozisyonu var, ama bu işlerle engellilerimiz buluşturulamamış.

Halbuki Almanya’da 15 üzerinde, Fransa’da 20 üzerinde çalışanı olan kamu ve özel iş yerlerinde engelli kotası %6. Üstelik engelli kotası dolmuyorsa, işyeri her boş kalan kota için engellilere harcanmak üzere belirli bir para ödemek zorunda kalıyor. Yani işlerle engelliler buluşturulmaya çalışılıyor. İstihdamını sağlamak yerine, eve düşük yardımlarla hapsetmek sizin tercihiniz! Kota en az %5 olmalı, %6 hakkımız diyor onlar seslerini duyurabildiklerince. İş yerlerinin engellilerimiz için düzenlenmesine de devlet aracı olmalı.

Eğitim ve sporda da sıkıntılar var. Kaynaştırma eğitim modelinde 295 bin 697 engelli öğrencimiz var. Ancak okul binaları, eğitim sistemi, araç gereç yetersiz. Özel eğitim okullarını da arttırmanız lazım. Açık öğretimde hala görme engeli olan vatandaşlarımıza basılı kitap veriliyor. İşitme engeli, görme engeli olan gençlerimiz EBA’dan tam faydalanamıyor. Sporda, engelli spor kulüpleri yeterli destek alamıyor, il ilçe spor müdürlüklerinde engelli idari personel istihdam edilmiyor.

Çevre düzenlemeleri ve erişilebilirlik çok önemli konular. Engelli vatandaşlarımızın en az engelle karşılaşmalı ki; diğer vatandaşlarımız gibi sosyal yaşama eşit bir şekilde katılabilsinler, buna hakları yok mu? Mesela, kamu binalarının çoğu hala engellilerimize uygun değil. Dik rampalar, bozuk asansörler, çalışmayan yer yön bildiriciler, uygunsuz tuvaletler ciddi eksikler. Otobüslerde sesli uyarı panoları yok ya da bozuk, pek çok otobüste engelli rampası yok ya da bozuk. Bankamatikler düz ayak değil, ilaçlar için sesli prospektüs yok. Trafik ışıklarının çoğunda ses yok, yaya kanunu geçti ama uygulamıyorsunuz, engellilerimiz hala yaya geçitlerinde korkuyorlar. ÖTV zammı yapıyorsunuz, engellilerimiz için ÖTV indirimini buna göre uyarlamıyorsunuz. Araba fiyatları 2 yılda %135-155 arttı ancak ÖTV muafiyeti %51,6 ile bu oranın çok gerisinde, bir düzenleme de onlar için yapmak aklınıza bile gelmedi mi?

Bakın bu örnekler daha da arttırılır, ancak mesele şu:

Yüz binlerce engellimiz için sosyal hayat %100 erişilebilir kılınmadıkça, her defasında anlayamayacağınız acılara ve mutsuzluklara sebep oluyorsunuz. Bizim hedefimiz %100 erişilebilirlik!

Covid-19 Pandemisi de engellilerimizi herkesten çok etkiledi. Maske, mesafe, hijyen için kısıtlı imkanları. Görme, işitme, zihinsel engellilerimiz için bulaş riski çok yüksek. Bakın bunlar sizin de vatandaşınız ve iktidar olarak siz koruyacaksınız! Ama ne yaptınız? Normalleştiniz ya; kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın izinlerini devam ettirip, engellilerimizin izinlerini kaldırdınız. Her sınava müsaade edip, 2020 EKPSS’yi iptal edip binlerce engellimizin atanmasının önüne geçtiniz. “Sosyal devletiz” diyebilir misiniz?

Onların önündeki engelleri kaldırmak bizim elimizde. Siz kaldırmayacaksanız, bırakın engelleri biz kaldıralım, siz de araştırma önergemize evet’e el kaldırın sadece”.

*HABER MERKEZİ

 

 

Bu haber 1573 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...