Spor Diyetisyeni Gizem Gök’ten altın tavsiyeler

24 Aralık 2020 18:03

                Spor Diyetisyeni olan ve uzmanlığı futbol olan Diyetisyen Gizem Gök, Kanal 32 ekranlarında yayınlanan Levent Doğan ile Spor Vakti’ne konuk oldu. Beşiktaş Kulübü’nde görev yapan ve şu an da Isparta’da milli krosçular Ceren Yılmaz ve Rumeysa Coşkun’a da program hazırlayan Gök,  Sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin önemine vurguladı. Gök, diyette kişiye özel programlamanın önemine dikkat çekti.

Diyetisyen Gizem Gök, “ Kişiye özgü beslenme protokolü belirleyen kişiyiz. Uygulanabilir, sürdürebilir ve kolay ulaşılabilir beslenme programları hazırlamaya çalışıyoruz. Ve bizim çalıştığımız birçok alan var bu kilo verme bundan sadece bir tanesi aslında ama bunun dışında kilo almak için de bana başvuran çok insan var. Bunu aslında özellikle soruyorlar kilo alma diyeti yazıyor musunuz? Tabi ki yazıyorum bunun dışında hastalıklarda beslenme, sporcu beslenmesi bizim çalıştığımız birçok branş var. Hastalıklar da beslenme, gebelik döneminde beslenme gibi bu parametrelerin herhangi birinde sıkıntı yaşıyorsanız ve uzmandan destek almanız gerekiyorsa uzmandan destek alabilirsiniz.

Öncelikle bir randevu oluşturduktan sonra kan tahlili görmek istiyorum aslında, danışandan. Herhangi bir kronik problemi ve bir hastalık var mı? bunu saptamak için ona göre bir beslenme programı hazırlıyoruz. Sonrasında ofise geldiğinde vücut analizi yapıyorum öncelikle, yağ ve kas analizine bakarak süreci aslında planlıyoruz. Sonrasında birlikte beslenme programı hazırlıyoruz. Haftalık kontrollerle şeklinde de liste yaparak süreci ilerletiyoruz beraber. Tabii sadece Isparta içerinde olan danışanlar için ama aktif ınstagram ve iletişim numaralarından bize ulaşabilirler. Bu süreçte online hizmette devam ediyor. Takip ettiğim yurt içi ve yurt dışı yanı Isparta da olmayan birçok danışanım da var. Bu şekilde hizmet alabilirler. Şimdi bütün bu konuştuklarımız aslında bütüncül bir yaklaşım gerektiğinin hepimiz farkındayız. Sağlıklı beslenme dediğimiz şeyde yani basit bir tanım yapmamız gerekirse aslında. Makro ve mikro besin öğelerin yanı karbonhidrat, protein yağ, vitamin ve mineral yeterli ve dengeli miktarda biz bir öğünde ve total bir günde bunları tüketebiliyorsak aslında sağlıklı besleniyoruz. Ama sağlıklı yaşam dediğimizde de sağlıklı beslenme sadece bunun  bir temel unsuru yani bunun içine daha fiziksel aktivite girecek, iyi bir ruh sağlığı girecek bir sürü detay var. Yaşam için konuşacak olursak ruh sağlığı denince işin içine stres yönetimi giriyor. Yani düzenli egzersiz yapabilmek, fiziksel aktivitenin hayatımız da hep olması işte bir yandan sağlıklı beslenme bunların hepsi sağlıklı yaşamı oluşturacak temel unsurlardan” dedi.

Spor yaparken kişilerin de bir uzmandan destek alması gerektiğini de söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Gök, “Sporculara düzenli vücut analizi takiplerini yapıyorum, beslenme programlarını hazırlıyorum.  Burada olay neden bir diyetisyenle çalışmalıyım, eğer tek başına bu işi beceremiyorsa kişi yetemiyorsa daha doğrusu kendine ve doğru bildiği yanlışlar vardır. Belki ‘kaş yaparken göz çıkarmak’  gibi oluyor aslında bir uzmandan destek almaların da fayda var. Neden futbol sorunuz üzerine şu anda şunu söylemek isterim. Kadın futbol takımı da var mesela Beşiktaş altyapısında bu bakış açım oradaki sporcuları tanıyarak çok fazla aştım. Kadın sporcuları zaten her zaman desteklemek, hedefim aslın da futbol branşım birazcık şansla oldu. Bu konu da federasyon bir kurs açtı ve meslektaşlarımı desteklediği için bu alanda uzmanlaşmaya karar verdim. Açıkçası futboldaki enerji metabolizması ilgi alanım aslında spor üzerine olduğu için futbol uğraştığım sporlardan bitanesi aslında.  Şimdi ben sporla ilgili işin mutfak kısmın da hep oldum. Benim spor hayatımda hep var. Eski voleybolcuyum aynı zaman da Antrenör Ahmet Özkoç da spora adım atmamı sağlayan insanlardan. Spor da beslenme neden bu kadar önemli? Bir sporcu dediğimiz zaman daha doğrusu profesyonel anlamda işi mesleği bu olan  bir birey konuştuğumuzda  bu grubu sadentel bir bireyden işi mesleği spor olmayan normal insandan farklı tutmamız gerekiyor. Çünkü işin o kısmındaki hedefler daha farklı yani bir sporcunun amacı ne yani bir futbolcu üzerinden konuşursak yine bir maç kazanmak, yani daha fazla gol atmak. Bizim hedefimiz o sporcuyu 90 dakikalık bir maç için konuşursak 90 dakika boyunca performansını en üst seviyede tutmaya çalışmak. Bunu nasıl yapıyoruz beslenmeyle yapıyoruz işin bana düşen kısmında aslında önceki dönemde de yani hazırlık döneminde de gerek antrenörler, idmanlar yaparak sporcunun aerobik performansını yani dayanıklılığını, kondisyonunu, geliştiriyorlar işte beslenmeyle de biz bunu aslında bir nokta da destekliyoruz” diye konuştu.

                Diyet programına uyarak yiyecek ve içeceklerin planlı bir şekilde yapılması gerektiğini dile getiren Gök, “Çabuk pes ediş aslında bu işe tam hazır olmayışımızla, motivasyonumuzun düşük olmasıyla da alakalı belki de, diyet mantığında hep aç kalmak fikri var. Aslında yine bizim mesleğimizle alakalı ön yargı bence. Aslında biz insanları  aç bırakmıyoruz çoğu zaman hazırladığım bir diyet listesinde benim danışanım gördüğü zaman ilk tepkisi  şu oluyor ben bu kadar şeyi yiyecek miyim gerçekten yani bu cümleyi çok duyuyorum. Çünkü diyorum ki neden yemeyesiniz yani aç kalarak zayıflama diye bir şey yok veya et, tavuk, balık yani o protein  grubundan sizi sıyırıp sadece sebze yiyeceksiniz, sade ot yiyeceksiniz diye bir şey yok.  Hiç kahvaltı yapmadan bir danışanlarımda var. Bu hani kişiye özgü beslenme programı dediğimiz şeyde burada devreye giriyor çünkü gece mesaisi var belki sabah geliyor. Belki bir iki saat uyumak istiyor sonra gününe başlamak istiyor ve ben o insana nasıl sabah 8’de kalk kahvaltı yap diyebilirim ki yani o listeyi planlamak kısmında tamamen kişiye özgü zaten. Ama tabi ki kahvaltı altın öğünlerden birtanesi  ona bakılırsa çünkü gün içerisinde ki kan şekeri dengemizi daha kolay sağlayabiliyoruz kahvaltıyla güne başlayarak ama olmasa da oluyor. Şöyle eğer kişinin kan şekeriyle ilgili bir problemi varsa, insülin direnci gibi bir problemi varsa ki özellikle bu grubun altını çiziyorum, akşam saatlerin de karbonhidrat tüketimi hiç olmamalı. Yani kabaca söylersem uyku saatinize göre bu şekilleniyor. 12’de yatıyorsanız en geç 9’da en geç 10’da bir şey yeme içme faslını bence bırakmalıyız. Yani akşam yemeği de en geç 6 -7 aslında çok ideal oluyor sindirim açısından ama illaki bir atıştırmalık olacaksa ama yine altını çiziyorum belli bir problem yani kronik rahatsızlığı vs. yoksa bunu söyleyebilirim. Karbonhidrat tercih etmek yerine bir proteine yönelmek daha masumane olabiliyor aslında, ama insülin direnci varsa atıyorum kesinlikle karbonhidrat olmamalı. Aslında konuştuğumuz şeylerin totali yine obezite problemiyle ilişkilendirilebilir. Sağlıklı beslenmek lazım, ihtiyacı olan kadarıyla besleneceğiz, kronik hastalığımız bir problemimiz varsa kilo kontrolünü sağlamakla alakalı bir kan tahlili yapacağız. Gerekirse bir doktor muayenesi olacağız. Bu problemi çözeceğiz ve fiziksel aktivite ekleyeceğiz hayatımıza bunların hepsi obezite problemini çözmek için yapacağımız adımlardan birtanesi aslında.  Bu işin psikolojik boyutu kolay bir yol değil kilo vermek kolay olsa herkes bunu yapabilirdi veya obezite gibi bir problem olmazdı ki o kiloları bir ayda iki ayda almıyorsunuz ki bir ayda veya daha kısa bir sürede vermeye çalışasınız” dedi.

Gelişi güzel yapılan zayıflama çaylarına kullananları da uyaran Diyetisyen Gizem Gök, “Psikoloji olarak zoru sevmiyoruz ve hemen sonuca ulaşmak istiyoruz hemen hızlı hızlı kilolar vermek istiyoruz. Ve çok hızlı kilo verdiren bazı ürünler bazı markalar var bazı bitki çayları var vesaire çoğunluğunun kimyasal içerikleri var aslında. Vücutta metabolizmayı negatif etkileyecek olan bir de hızlı kilo vermek zaten metabolizmayı baslı başına sarsan bir olay ve uzun sürede çok düşük kaloride besleniyorsunuz. Böyle ürünlerle bu sefer vücudunuzu o düşük kaloride çalışmayı adapte ediyorsunuz, metabolizmayı aslında yavaşlatıyoruz bir nokta da nasıl olsa kilo verdim diye bir önceki beslenme sitilimize tamamen geri dönüyoruz. Ama orta da bir yavaşlamış metabolizmayla ya doğal olarak fazlasıyla o kilolar geri geliyor” diye konuştu.

*HABER MERKEZİ

 

Bu haber 1711 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...