“BU ZAFER TÜRK MİLLETİNİN HÜRRİYET VE İSTİKLAL FİKRİNİN ÖLMEZ BİR ABİDESİDİR”

30 Ağustos 2016 16:05

Kurtuluş Savaşını zaferle sonlandıran Dumlupınar Meydan Muharebesi’nin Başkomutan Gazi Mustafa Kemal komutasında 30 Ağustos 1922 günü Türk Ordusu tarafından kazanılmasının 94. yılı, 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanında düzenlenen törenlerle kutlandı.30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Gününü kutlamalarına geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da halktan beklenen katılımla gerçekleşmedi.

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları törenlerle gerçekleştirildi. İlimizdeki 30 Ağustos kutlamaları kapsamında ilk tören saat 08.50’de 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı'nda çelenk sunma töreni ile başladı. Törene; Vali Şehmus Günaydın, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mustafa Cüneyt Arıkan, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Kemal Çokdinç, Vali Yardımcıları, askeri ve mülki erkan, siyasi parti il başkan ve temsilcileri, daire müdürleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile öğrenciler katıldı.

Törende, protokol sırasına göre Atatürk Anıtına sadece Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenkleri sunuldu. Çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının akabinde ay yıldızlı bayrağımız göndere çekildi.

Daha sonra törene katılanlar Valilik Makamına geçti. Burada Vali Şehmus Günaydın ve beraberinde Garnizon Komutanı Piyade Albay Mustafa Cüneyt Arıkan ve Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın birlikte tebrikleri kabul ettiler.

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları saat 09.35’ten itibaren Hükümet Caddesinde gerçekleştirilen geçit töreni ile devam etti. Buradaki törende Vali Şehmus Günaydın, Garnizon Komutanı Piyade Albay Mustafa Cüneyt Arıkan ve Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın törene katılan birlikleri denetledi ve halkın bayramı ile askeri birliklerin bayramını kutladı. Hükümet Meydanındaki tören, saygı duruşu ve istiklal marşımızın söylenmesiyle başladı ve ardından günün anlam ve önemini belirten konuşma Garnizon Komutanlığında görevli Piyade Binbaşı Tolga Genç tarafından yapıldı.

Piyade Binbaşı Genç, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şunları söyledi;  “30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Gününün 94’üncü yıldönümünü coşkuyla kutlamak, bu kutsal vatan topraklarını kanları ve canları pahasına koruyarak bizlere hediye eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve o zamanki fedakar ve cefakar ecdadımızı yad etmek ve vefa borcumuzu göstermek adına buradayız.

Ulu Önder Atatürk’ün ifadeleriyle o günlere dönecek olursak; Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk genel savaşta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda sarılmış, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalamış, büyük savaşın uzun yılları içinde, ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve ülkeyi genel savaşa sokanlar, kendi başlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife görevinde bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet, yetersiz aşağılık, korkak yalnız Padişahın isteklerine bağlı ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş. Ordunun elinden silahları ve savaş gereçleri alınmış ve alınmakta.

Ancak, o günlerde engin görüşlü komutan ve devlet adamı Atatürk ile birlikte bir çok genç, yaşlı, kadın, erkek vatanını seven yüce Türk milleti dimdik ayakta ve vatanın bölünmez bütünlüğü için gözünü kırpmadan canını vermeye hazır. Bir devletin askeri kuvvetlerini muharebe alanında yenebilirsiniz, ekonomisini çökertebilirsiniz, idari mevkilerinde isteklerinizi zorla kabul ettirebilecek devlet adamları da bulabilirsiniz. Ancak, o ulusun, ruhları ve vicdanları üzerindeki kaleleri zaptetmedikçe, halkın içinde yanan bağımsızlık ateşini söndürmedikçe, o ülkeyi tarih sahnesinden asla silip atamazsınız.

İşte 30 Ağustos günü yüce Türk ulusu bunun en güzel örneğini vererek, o günlerin zifiri karanlığında, ruhlarımızdaki asalete ve damarlarımızdaki asil kana güvenerek ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ parolası ile haykırarak yola çıkan Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde, günümüzün en güçlü ve yüksek teknolojisi ile donatılmış ordularının dahi göze alamayacağı topyekün bir mücadeleye girmiş ve yüce Türk ulusuna yakışır bir kahramanlık destanı yazmıştır. Bu destan öyle bir kahramanlık destanıdır ki, yokluk içine itilmeye çalışılan bir ulus, yaşamak için ölümü göze alarak kendi yaşama şansını, kendi yüksek manevi şahsiyetinden ortaya çıkarmıştır.

30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin her türlü zorluk ve mahrumiyet içinde dahi ne denli büyük başarılar elde edebileceğini ortaya çıkarmış ve mazlum bütün dünya milletlerine bir kurtuluş ümidi olmuştur.

Bu Zafer, Türk’ün ordusu ve milleti ile topyekün birlik ve beraberlik içinde, azim ve sabırla maküs talihini yenmesinin en büyük eseridir.

Bu Zafer, Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel taşı, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin teminatıdır.

Bu Zafer, Türk Milletinin özgürlüğüne, bağımsızlığına ve ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne olan inancının eseridir.

Bu Zafer, Türk Milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin ölmez bir abidesidir.

Bu zaferi kazanan yüce Türk milletinin evladı ve kahraman Türk ordusunun mensubu olmanın mutluluğunu yaşıyor ve övünüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, ulusun bağrından çıkan Mehmetçikler ile ve Türk ulusunun iradesi doğrultusunda; vatan sevgisi ile dolu, Atatürk ilkelerinden asla taviz vermeyen bir anlayışla, her an muharebeye hazır, üstün bir görev anlayışı içinde, zaman mevhumu tanımaksızın çalışacağımıza dair söz veriyoruz.

Kalplerindeki vatan sevgisi ve vazife aşkı uğruna, vatan savunmasındaki görevlerini hayatları pahasına yerine getiren kahraman şehitlerimiz ve çok değerli gazilerimiz, kutsal emanetinizi yarınlara da aynı fedakarlık duyguları içinde taşımakta kararlı olduğumuza dair hiçbir şüpheniz olmasın.

Sizlere söz veriyoruz ki, bıraktığınız emaneti, sonsuza kadar yaşatacağız ve yüce Türk milletinin mutluluğu, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı uğruna, karşımıza çıkabilecek olan her türlü zorluk ve engelleri yenmek uğruna gerektiğinde canımızı dahi feda etmekten kaçınmayacağız.

Ay yıldızlı al bayrak ebediyen göklerde dalgalanacak ve Türk milleti sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşayacaktır.

Ne mutlu vatanı uğruna can verip şehit olanlara!

Ne mutlu vatanı için çarpışarak gazi kalanlara!

Ne mutlu Türk’üm diyene!” dedi. Binbaşı Genç, konuşmasında son günlerde iyice artan terör olaylarına da dikkat çekerek Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun böyle olaylara asla müsamaha göstermeyeceğini ve bu teröristlere gereken dersin verileceğini ifade etti.

Piyade Binbaşı Tolga Genç’in konuşmasından sonra tören, geçit töreni ile sona erdi. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Gününde askeri birlikler ve araçların geçişinden sonra çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına ait araçlarda geçiş yaptı. 

Bu haber 981 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...